21 Haziran 2013 Cuma

Tarihin Arka Odası Başarılı mı?

Türkiyede tarih konulu tv programları yakın zamana kadar yaygın değildi. Birkaç başarılı istisna dışında tarih, televizyon ekranlarında saatlerce tartışılmaya anlatılmaya uygun görülmeyen (elbette rating kaygısı) bir konu olarak görülüyordu. Bunda gerçeklik payı yok değil. Eğitim sistemimizin tarih öğretimi konusundaki yetersizliği bir yana, bir çok insan bu dalı gereksiz bilgiler yığını olarak görüyor. Belki de tarihi anlamsız sayılar ve kelimelerin ezberlenmesi olarak görüyoruz. 1071,1453,1789 gibi rakamlar, birçoğumuzun okul sıralarında kabusuydu. Okul bittiğinde de bunlardan kurtulduğumuza şükrettik.

Televizyon izleyicisi politika tartışmalarına büyük rağbet gösteriyor. Bunda siyasetin neredeyse herkesi ilgilendiren şümullü bir konu olması yanında milletimizin seyretmekten çokça keyif aldığı kavga gürültüye de ortam hazırlaması bir gerçek. Ekranda birbiriyle tartışan hatta yeri geldiğinde canlı yayında olduklarını unutup yumruk yumruğa kavga eden yaşlı başında adamları izlemek hep çekici geldi. Tarih ise “olmuş bitmişliği” ile, “heyecansızlığı” ile çoğu insan için uyku düzensizliğine iyi gelen bir zihin jimnastiği!



Birkaç yıldır, gazeteci Murat Bardakçı ve akademisyen Erhan Afyoncu Tarihin Arka Odası isimli programla evlerimize konuk oluyor. Bu ikisi banko olmak üzere, diğer katılımcılar sürekli değişti. Pelin Batu ve Selin Barlas denemeleri rating anlamında kısmen faydalı gözüktüyse de programın ağır toplarının iğneleyici sözleri karşısında iki genç bayan da dayanamadı. Çoğu kez sözleri kesildi, sabaha kadar kendilerine söz verilmedi (deyim olarak değil, gerçekten “sabah saatlerine kadar”) Pelin Batunun ağlamaklı tavrıyla isyanı hala hafızalarımızda!!!! Masaya çıkmışlığı, canlı yayında uyumuşluğu da vardır.


            Selin Barlas (evet, Mehmet Barlasın yakın akrabası olur kendileri) kısmen uyum sağlamış görünse de farklı sebeplerden programı bırakmak zorunda kaldı. Şimdilerde Nurhan Atasoy Hoca ikiliye eşlik ediyor. Artık yaşına hürmetten midir, yoksa seyircinin baskılarından mı bilinmez, Nurhan Hocaya farklı muamele ediliyor. Tabi ki Bardakçı çoğu kez Hocanın sözünü kesmekten geri durmuyor fakat Nurhan Atasoy her zamanki zarifliğiyle haftanın konusuna kendi açısından katkısını yapıyor.

Tarihin Arka Odası, birçok program için iyi bir örnek oldu. Diğer kanallarda da tarih temalı programlar yayınlanmaya başladı. Ahmet Kekeç ve Mustafa Armağanın katıldıkları bunlara örnek olabilir. Ancak tv izleyicisi her zaman Tarihin Arka Odasına farklı bir yer ayırdı. Rating oranlarına baktığımızda hala hatırı sayılır bir kitle tarafından takip ediliyor, interaktif özelliği sayesinde büyük kitleleri tartışma içine çekmeyi başarıyor. Tabi ki Murat Bardakçının zaman zaman ölçüyü aşan çıkışlarını da bir kenara not etmek gerekir. Ama bazı e-postalar var ki eminim bir çok seyirci aklından Bardakçıdan daha sert şekilde mukabele etmenin yollarını düşünüyordur. Bu tip mesajlara örnek vermeye gerek yok sanırım, programın müdavimleri iyi bilir.


Genel olarak baktığımızda, bazı olumsuz yönlerine rağmen Tarihin Arka Odası, televizyon kültürü açısından  bir çığır açmıştır. Çok değerli isimleri konuk alarak hem ilgili araştırmacılara hem ortalama tv seyircisine önemli bir imkan sunmuştur. Bu haliyle, mevcut kitlesini koruyacağa benziyor. Bakalım neler olacak..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder