28 Şubat 2013 Perşembe

Sevimli kedi :))

:))


Kekilli Geri Döndü




Wembley Stadyumu Maç Çıkışı



27 Şubat 2013 Çarşamba

Oha lan, noluyo orda :))

:))


HİLAL CEBECİ ERKEK OLUYOR





ANADOLU EFES REKLAMI NEREDEN ALINMIŞ,ESİNLENİLMİŞ?


Anadolu Efes Reklamı,Bakın hangi reklamdan esinlenilmiş

Geçtiğimiz yıl taraftarları için kamera karşısına geçen ve Duman'ın 'Senden Daha Güzel' şarkısını seslendiren Anadolu Efes Spor Kulübü oyuncuları, geçtiğimiz günlerde de her şeyden habersiz olarak yeni reklam filminde rol aldılar ve bu kez Anadolu Efes taraftarları, oyuncular için 'Senden Daha Güzel' şarkısını seslendirdi. İçeriğe ulaşmak için başlığa tıklayınız
Gizli kamerayla çekilen reklam filminde Anadolu Efes oyuncuları sözde, klasik müzik konserine götürülüyorlar, başlarına ne geleceğinden habersiz.. Alışalagelmiş şekilde başlayan klasik müzik dinletisi, orkestra şefinin sahneye teşrif etmesiyle alevleniyor birden Senden Daha Güzel'e dönüşüyor gördüğünüz gibi. Bu esnada Efes taraftarlarının birer birer şarkıya eşlik etmesi ve salonun son geldiği hal karşısında basketbolcuların yüzlerindeki ifadeyi görmek eşsiz.
Bu da ilham alındığı söylenen orjinal reklamın görüntüleri:

Çocuk korkudan altına etti :))

:)))



Vay AYI vay :))

:))


Vay mal :))

:))


26 Şubat 2013 Salı

Bu Akşam Ölürüm (Murat Kekilli)







Arabası İçin Bakın Ne Yaptı




İşte Erkek Olmanın Bedeli


Dizi oyuncusu Nil, Rüzgar Olabilmek için 30 bin TL ödemiş, Nil Erkoçlar erkek olup basına yansımasından sonra ölüm tehditleri aldığını ifade etti. Peki Erkoçlar neden erkek oldu? Ameliyat ile nasıl erkek/kadın olunur?






Cinsiyet değiştirmek kolay değil. Psikoterapiyle başlayan süreç mahkeme salonlarından askerlik şubesine dek uzuyor. Ameliyat sayısı 5'i bulurken, maliyet de hayli yüksek.

Oyuncu Nil Erkoçlar'ın cinsiyet değiştirerek erkek olması, Türkiye'nin pek alışkın olmadığı bir tartışmanın da fitilini ateşledi. Peki Türkiye'de cinsiyet değiştirme operasyonları nasıl gelişiyor? Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Melih Çulha, bu konuda bir uzman. Çulha, sürecin nasıl işlediğini anlattı.

Bir yıllık Psikoterapi
Çulha söze, "Kişinin mevcut cinsiyetinde yaşama şansının olmadığını düşünmesi doğuştan bir hastalıktır. Bu bir tercih değildir" diye başlıyor: "Cinsiyet ameliyatı olmak isteyen kişi bize başvurduğunda önce bu kişinin ek bir hastalığı, kromozom bozukluğu olup olmadığını araştırıyoruz. Hastalık araştırmasından sonra hastayı psikiyatriye gönderiyoruz. Kişi 1 yıl boyunca ayda ya da 15 günde bir psikiyatra gidiyor. Yılın sonunda en az 3 psikiyatr bu kişinin cinsiyet değişikliği ameliyatı için "Mümkün ya da mümkün değildir" yönünde rapor veriyor.

İlk Adım Kısırlaştırma

Cinsiyet değiştirmek isteyen şahsın aldığı bu psikiyatr raporuyla mahkemeye başvurduğunu belirten Prof. Melih Çulha, daha sonraki süreç hakkında şu bilgileri veriyor:

"Mahkeme "Üreme yeteneğini kaybettikten sonra cinsiyet ameliyatına izin verilir" diyor. Mahkeme kararıyla hastayı kısırlaştırma ameliyatına alıyoruz. Hasta kısırlaşma ameliyatından sonra tekrar mahkemeye başvuruyor. Mahkeme, psikiyatr raporları ve kısırlaştırma ameliyatının yapıldığına dair belgelerini gördükten sonra ameliyat iznini veriyor."

Ameliyat 10 Saat Sürüyor

Cinsiyet değiştirme sürecinde ameliyat sayısının 5'e kadar çıkabildiğini belirten Çulha, şöyle devam ediyor: "İlk ameliyat 10 saat sürüyor. Ameliyat döneminde Endokrin servisinde hormon vermeye de başlanıyor hastaya. Ameliyatları 3 ve 6 ay aralıklarla yapıyoruz.' 

Askerlik İçin Çürük Raporu


Ameliyatı geçiren kişi ömür boyu hormon tedavisi görüyor. Bu şahıslar sadece mahkemeye başvurarak yeni nüfus kağıdı alabiliyor. Erkek olan kişileri askerlik şubesinden çağırıyorlar. Hastane raporlarını götürüyorlar, çürük sayıldıkları için de askere gitmiyorlar.

Masrafı SGK Karşılamıyor


Kadından erkeğe değişiklik ameliyatları daha zor. Çünkü daha komplike operasyonlar gerekiyor. Bu durum maliyetlere de yansıyor. Fiyatları üniversite hastanelerinin belirlediğini belirten Prof. Çulha, şu bilgileri veriyor: "Masrafları SGK karşılamıyor. Kadından erkeğe dönüşüm ameliyatının ortalama fiyatı 30 bin TL, erkekten kadına dönüşüm ameliyatı ise 20 bin TL civarında." 

Cinsiyet değiştirme süreci yaklaşık 3 yıl sürüyor

Cinsiyet değiştirme operasyonlarının ardından Rüzgar adını alan Nil Erkoçların ailesi, konu hakkında şu açıklamalarda bulundu: "İnanın ailece şok olduk. Bize haber vermedi. Annem ve babam da konuştuğu için Nil'e kırgın. Bu durum babamın hoşlanmadığı bir durum oldu. Halbuki 1 sene önce de oyunculuğu bırakmıştı. Bir sürü iş teklifi geliyordu ancak kabul etmiyordu. Şimdi bu olaylardan sonra ben insanlara, soranlara 'sana ne' der geçerim, insanların ağzını bir şekilde kapatırım. 

Benim ve ailemin tek üzüldüğü ve endişe ettiği; biz Türkiye'de yaşıyoruz, bir Avrupa ülkesinde yaşamıyoruz. Tamam Nil'i savunanlar da olacaktır ama bir o kadar insan da ona kötü gözle bakıp, rahatsız edecektir. Kardeşimi çok üzecekler. Nil zaten çok hassas, kişilik olarakta hassas. Bu yüzden de ne olursa olsun onun yanında olacağız."

Öte yandan son olarak geçen yıl TRT 1'in "Yamak Ahmet" dizisinde Anna karakterine hayat veren Erkoçlar'ın cinsiyet değiştirdiğini açıkladıktan sonra muhafazakâr çevrelerden ölüm tehditleri almaya başladığı ortaya çıktı.
Erkoçlar'ın bu nedenle dün uzun süredir beraber olduğu Müge isimli sevgilisiyle oturduğu evi terk edip şehir dışına çıktığı belirtildi. Birkaç hafta gözlerden uzak kalmayı planlayan Erkoçlar için tehditler devam ederse devletten koruma talebinde bulunulacak. Erkoçlar adına çok sayıda sahte twitter ve facebook hesabı da açıldı. Kısa sürede yüzlerce kişinin takip etmeye başladığı onlarca hesapla ilgili yasal işlemlerin başlatıldığı açıklandı.

Bağlı bulunduğu ajansa gelen iş tekliflerini "Ben artık oyunculuk yapmak istemiyorum, çok sıkıldım. Türkiye'den ayrılacağım, yurtdışına yerleşeceğim" diyerek reddettiği öğrenildi. 

Şimdi erkek kimliğiyle oyunculuğa devam etme kararı alan Erkoçlar, iş teklifleri almaya başladı.

Kaynak: Vatan

Ergen işte :))

:))


Merdivenden sarkmanın faydaları :)

:))


SAKAR KIZLAR






25 Şubat 2013 Pazartesi

Karadayı Yeni Bölüm Fragman Video İndir


20 Yıllık Pepsi İçersen Ne olur? +Midesi Olana


VİDEOYA ULAŞMA İÇİN BAŞLIĞA TIKLAYINIZ

Arkadaşımın Sevgilisini Ayarttım !



Bomba kimde oyunu :))

:))


Noooluyo Lan ?



Esra Ceyhan'a Kötü Haber

Kanal 7 ekranlarında hafta içi her gün öğleden sonra yayınlanan, Esra Ceyhan'ın hazırlayıp sunduğu 'Esra Ceyhan'la A'dan Z'ye' programı sona erdi. 

 Kanaldan konuyla ilgili olarak, 'Kanal 7’de yayınlanan gündüz kuşağı programlarından Esra Ceyhan’la A’dan Z’ye, yayıncı ve sunucunun karşılıklı kararı üzerine sona ermiştir.' açıklması yapıldı.

Ali Ata Bak :)


Abi Çanağı Kırdı

İçeriğe ulaşmak için başlığa tıklayınız
 
 
 
 

24 Şubat 2013 Pazar

Küçük Ama Etkili


Nil neden Rüzgar oldu?


Nil neden Rüzgar oldu?

Cinsiyet değiştiren Erkoçlar, bu süreçte yaşadıklarını Ayşe Arman'la paylaştı.

Nil olarak var olduğum müddetçe ben bir yalandım
26 yaşında.Oyunculuğa 10 yaşında reklam filmleriyle başlıyor, 15 yaşında Molped reklamında oynuyor, sonra dizi oyunculuğuna geçiyor. Sadece yetenekli değil, çok da güzel bir kadın.Fıstık gibi. İşte aynı Nil, şu anda karşımda erkek olarak duruyor. 3 hafta önce, ameliyatla erkek olmuş.Gazetelerde çıkan haberler doğruymuş.Fakat sadece bedeni değil erkek olan.Karşımdaki erkek, yeni adıyla Rüzgar, gerçekten bir erkek.Bütün enerjisi, verdiği his, beden hareketleri, konuşması, sesi, mimikleri…İnsan hayret ediyor.Kollarındaki dövmeler, oturması, kalkması, yürüyüşü… Ve göğsü dümdüz. Memeleri yok edilmiş. Bacağından da erkek cinsel organı yapılmış.20'li yaşlarında yakışıklı, alımlı bir erkek.Her şeyiyle erkek, güzel bir erkek.Kadınken de güzelmiş o ayrı.Ve o güzel kadın bedeni, 26 yıl boyunca içinde bir erkeği gizlemiş.Hatta hapsetmiş. Ve sonunda Rüzgar Erkoçlar, kendi özbenliğine kavuşmuş. Hakkında çıkan haberlerin aslını, birinci ağızdan duymanız için bana aşağıdaki röportajı verdi, yoksa konuşmaya, ortalığa çıkmaya niyeti yok…Büyük mücadeleler vermiş bu genç adama şans diliyorum. Ben onu çok sevdim. Yolu açık olsun.


Farklı olduğunu hissettiğinde kaç yaşındaydın?
- 5 ya da 6…
Neydi peki farklılık?
- Görüntüm kızdı ama diğer kız çocukları gibi değildim. Barbie'lerle, bebeklerle oynamıyordum. Aklım fikrim erkek oyunlarındaydı. Evcilik oynanacaksa da ben mutlaka baba olacaktım. Sonra futbol oynamayı seviyordum. İyi de oynuyordum. Mahallede takıldığım çocukların hepsi erkekti. Farklıydım işte. Tam adını koyamıyorsun ama içinde hissediyorsun. 14'üme geldiğimde anladım ki, ben kız filan değilim, basbayağı erkeğim
Ailen?
- Bana çok destek oluyorlar, hep oldular. Ama onların da yaşananları kabul etmeleri kolay olmadı. Ben ortanca çocuğum. Bir ablam, bir de kız kardeşim var. Bizimkiler benim erkek olmamı çok istemişler. Ama kız doğmuşum. Biyolojik olarak tabii!
Küçüklüğünde etek, elbise giydirilince rahatsız oluyor muydun?
- Hem de nasıl. 10 yaşında filandım, bir çocuk markasının erkekreyonundan şort veya tişört aldı annem, daha doğrusu ben seçtim, o da itiraz etmedi. Dünyalar benim oldu! İçinde kendimi en rahat hissettiğim giysilerimdi. Saçlarımı, Amerikan tıraşı kestirince de kendimi çok beğenmiştim. O halimle bir akrabamızın düğününde kızlar tuvaletine girecektim, orada çalışan biri, "Oraya giremezsin! Erkeklere girmen gerekiyor" demişti de ne kadar mutlu olmuştum. İçimde bitmeyen bir savaş vardı, ruhumla bedenim arasında...

Peki içindeki bu savaşı birilerine anlatabildin mi?
- Hayır. Çok uzun süre kendi içimde yaşadım. Zaten konduramıyorsun da kız gibi hissetmiyorum ama hissettiğim şeyin tam adını da koyamıyorum. Ergenlikte duvara tosladım. Çünkü fark ettim ki, kızlardan hoşlanıyorum. Tıpkı bir erkek gibi. Ama bir kadın bedeni içindeyim. Bu korkunç bir şey! İmalat hatası. Kadınları beğeniyorsun, onlardan heyecan duyuyorsun ama senin ambalajın da kadın. Üstelik güzel bir kadın. Fakat eşcinsel değilsin. Ben lezbiyen olmadığımı biliyordum. Hep doğuştan bana verilmiş o biyolojik bedenden kurtulmak istedim. Onu kırıp çıkmak, özgürlüğe kavuşmak istedim…
Peki regl olduğunda ne hissettin?
- Çok geç regl oldum. Lise sondum. Zaten kız bedenimdeki her şey çok geç gelişti. Memelerim de geç çıktı.
"Daha zayıf olayım, kadınsı kıvrımlarım olmasın" gibi düşüncelerin…
- Yok, zaten zayıftım. Çok fazla 'kadın formu'nda değildim.
Peki ruhsal olarak ne tür değişimler yaşıyordun?
- Hapishanede gibiydim. İçinden kıstırıldığım bedenden sürekli çıkmak, kurtulmak istiyordum. Bedenim kadındı, ruhum erkek. Ve nasıl yaparım da bedenimi ruhumla özdeşleştirebilirim diye uğraşıyordum. Sırf ruhsal tatmin için gidip erkek dükkânlarından alışveriş yapıyordum ama o da kesmiyordu. Hep bir şeyler eksik kalıyordu.



Lisede filan hiç zorluk yaşamadın mı?
- Yaşamaz mıyım, yaşadım ama hep içimde. Diğer kız arkadaşlarım nasılsa, ben de öyleydim görünüşte, hep etek giymek zorundaydım. Öyle görünmez listeler var, kadınsan şunları şunları yapacaksın, erkeksen bunları, bunları. Ben hep "Başkaları ne der?" düzenine göre hayatımı sürdürdüm.
Şu an karşımda bir erkek duruyor. Ama google'daki fotoğraflarına baktığımda da çok güzel bir kadın…
- Bu benim hem ödülüm hem lanetim. Bu dünyaya kadın bedeninde gelmişim, üstelik güzel bir kadının bedeninde. Güzellik tuhaf bir şeytan tüyü. Küçüklüğümden beri, "Ne güzel bir kızsın sen!" laflarıyla büyüdüm. Güzel olmak karşılıksız sevilmemi sağlıyordu. Beni hiç tanımayan insanlar sırf şirin, tatlı, güzel buldukları için benimle ilgileniyorlardı. E bu da kimsenin kolay kolay vazgeçebileceği bir şey değil, hepimiz sevilmek istiyoruz. Ama ne yazık ki, kendimi bir gün olsun kadın gibi hissedemedim.
Oyunculuk kariyerin..
- 10 yaşındaydım annemle birlikte bir cast ajansına yazıldım. O gündür bugündür oyunculuk yapıyorum. Reklamlarla başladım, sonra diziler geldi. İlki Molped reklamıydı, 15 yaşındaydım o zaman. İlk dizim 'Seni Yaşatacağım.' Berna Laçin'in kızını oynadım, sonra Kadir İnanır'la oynadım ve gerisi geldi, 16 senedir bu sektörün içindeyim…
Oyunculuğunun, durumunu gizlemekte bir faydası oldu mu?
- Oldu. İyi oyuncuymuşum demek ki, kimse bir şey anlamadı. Ama 'hayatımı kolaylaştırdı mı' diye sorarsan, hayır. Düşünme fırsatım bile olmadı. Sürekli çalışıyordum. Hiç durmadan. Kendi içime dönüp düşünebileceğim bir zaman kalmıyordu bana. Sadece iş. Sadece iş. Ve o işin ardı arkası kesilmedi.
Peki bu kadar güzel bir kadına asılmıyor muydu adamlar?
- İşte esas sorun oydu. Erkekler sürekli laf atıyor, beraber olmak istiyor, anlatamıyorsun. Hep susmak zorunda kalıyorsun. Her şeyi kendi içimde yaşadım. Ben kadın bedeniyle oyunculuk yaptığım dönemde, bir görüşmeye gideceğim zaman, o dişi kıyafetleri giymeden banyoda ağlardım. Çok zordu. Parlatıcı sürmek bile işkence gibi geliyordu bana. Kadınların hoşuna gider güzelleşmek, süslenmek, makyaj yapmak ama ben kadın değilim ki, nefret ediyordum. Hele topuklu ayakkabı giymek… Şu an o kadar rahatım, özgürüm ki, oynamama gerek yok, kendimim. Senelerce oynadım. Tamam dizilerde oyuncuydum ama onun dışında kendi gerçek hayatımda da oynuyordum Nil diye bir kadını. Sadece kamera önünde değil yani. Sete gittiğimde de bir kadın gibi davranmam gerekiyordu, el hareketlerimden mimiklerime kadar, oysa içimde fırtınalar kopuyordu...




Ailenden kimse, "Tedavi olacaksın. Psikiyatristlere götüreceğiz seni. Düzelteceğiz" filan demedi mi?
- Ben içimdekileri dışa vurmuyordum ki. Anneme 5 sene önce anlatmaya başladım. 5 yıl önce ona dedim ki "Ben kadınlardan hoşlanıyorum!"
Eeee..
- "Nasıl yani?" dedi. Beni lezbiyen zannetti. Yanlış anlamasın diye, "Ama ben eşcinsel değilim" dedim, "Kadınlardan kadın gibi hoşlanmıyorum, kadınlara karşı erkek gibi hissediyorum." Zaten o yüzden bu yola girdim, o yüzden ameliyat oldum, o yüzden hormon alıyorum. Özüme dönüyorum. Özüm bu benim. Bir bütün olmaya çalışıyorum. İnsan her şeyden önce kendini sevmeli, ben kendimi sevmiyordum, kendimle barışık değildim. Ancak bu ameliyattan sonra barışabildim.


Ameliyatı olmaya ne zaman karar verdin?
- Son bir senedir yaşadığım psikolojik sorunlar çok ağır gelmeye başladı. Tamam çevreye karşı rol yapıyordum ama artık bünyem kaldırmamaya başladı. Kadınsın ve oyuncusun ya, "Niye hep kısa saçlısın?" diyorlardı, gittim saçlarıma kaynak yaptırdım. Bir taraftan da işimi iyi yapmak istiyordum fakat böyle davrandıkça da kendimden uzaklaşıyordum. Bu çelişkiler yüzünden sorun ağırlaşıyordu.
Peki insan ameliyata girerken ne hissediyor?
- Girerken değil de, çıktığımda ne hissettiğimi söyleyeyim: Yeniden doğmuş gibi hissettim. Nil öldü, Rüzgar doğdu.


Göğüslerin kesildi mi?
- Evet.
Penis mi yapıldı?
- Evet.
Bacağımdan kemik alındı, üzerine bir de kas dokusu eklendi. Hormon almak nasıl etkiliyor insanı?
- Sinirli oluyorsun. Yavaş yavaş kafa yapının da değiştiğini görüyorsun. Şu an daha iyiyim. Daha alışmış durumdayım. Ama cinsiyet değiştirme operasyonu ve süreci gerçekten zor ve eziyetli. Kimse bunu spor olsun diye, zevk olsun diye yapmak istemez. Katlanması kolay bir şey değil. Buna katlanıyorsan demek ki ortada 26 yıldır süren bir zorunluluk hali var.
Bu kadar set, diziler, insanlar… Hiçbir şeylerden şüphelenmiyorlar mıydı?
Bu kadar mı iyi gizliyordun?
- Evet iyi gizlemişim. Zaten işime gidiyordum, merhaba, merhaba, işi bitirip eve dönüyordum.
Peki adamlar memene bakıyorlar, popona bakıyorlar, yatağa atmak istiyorlar…
- Kusacak hale geldim. Bir yere kadar ruhun dayanıyor sonra mümkün olamıyor. Artık ben bu bedenle devam edemeyeceğimi anladım. Ya bu beden bitecekti ya da ben

Bunun dışında gizli bir hayatın var mıydı?
- Ben hayatım boyuncu hiçbir erkekle birlikte olmadım, sevişmedim. Hiç erkek sevgilim olmadı. Hoşlanan insanlar oldu ama cinsel olarak hiçbir erkekle olmadım. Hep kadınlarla birlikte oldum. Ama bunu saklamak durumundaydım. Bir dizi yemeği oluyor mesela, "Erkek arkadaşın gelmiyor mu?" Hani "sevgilim sevgilim" diye lafını ediyorum ya, "Nerede sevgilin?" diyorlar, "Niye getirmedin" diyorlar, her defasında bir başka yalan söylemek zorunda kalıyordum.
Peki içince… İçindeki erkek ortalığa çıkmıyor muydu?
- Hayır hiçbir zaman.
Ameliyata nasıl karar verdin?
- Hep erteliyordum. Biraz sonra, biraz daha sonra… Ama bir baktım ki kendin gibi olamadığın zaman, her şey 'emanet' duruyor. İstediğin kadar para kazan, o da tatmin etmiyor. Ben parayı değil, kendim olmayı tercih ettim. Oyunculuğu bırakmayı bile göz aldım…
Peki ameliyata karar verince hemen "Gel" dediler mi?
- Hayır, tabii ki öyle değil. İki sene Çapa'ya gittim. Çeşitli testler yaptılar. Psikolojik tedavi uyguladılar. Ben her terapide hissettiklerimi anlattım. Bir süre sonra doktor kararıyla hormon almaya başladım, yedi aydır kullanıyorum. İki senenin sonunda da "Artık kadından, erkek bedenine geçmeye hazırdır" diye heyet raporu aldım. O rapor olmadan ameliyat olabilmek mümkün değil.