Genel olarak üç tip tarihçi profilinden bahsedebiliriz: medyatik, akademi, popüler tarihçilik. Tabi ki hiçbir şey siyah-beyaz şeklinde değil, gri tonlar bolca mevcut.
"Tarihi sevdiren adam" olarak bilinen İlber Ortaylı, medyanın sevilen yüzlerinden. Şimdiye kadar onlarca tv programına konuk olan Ortaylı, "İmparatorluğun en uzun yüzyılı", "Osmanlı Barışı", "Eski Dünya Seyahatnamesi", "Üç Kıtada Osmanlılar" ve "Defterimden Portreler" gibi kitaplarıyla tanınıyor. Üslubu,samimiyeti, tarzıyla kitap okurların yanında tv seyircisinin de gönlüne taht kuran Ortaylı aynı zamanda akademik planda uluslararası üne sahip.
Kemal Karpat, dikkatli okuyucuların, meraklı araştırmacıların dışında pek tanınan bir isim değil. Elbette bunda uzun yıllar yurtdışında çalışmasının da etkisi var. Türkiyede "Kimlik Siyaseti", "Osmanlıdan günümüze siyaset hayatı" gibi konularda otorite olarak kabul ediliyor. Şehir Üniversitesi'nde ders veren Karpat, tv seyircisi için yabancı sayılabilir. Popüler konularda pek yazısı bulunmuyor.
Özellikle genç okurların dikkatle takip ettiği bir isim Mustafa Armağan. Edebiyat mezunu olmasına rağmen bir çok konuda etkileyici üslubu ve farklı çıkışlarıyla tanınıyor. Son zamanlarda 2.Abdülhamit konusundaki olumlu algının oluşmasında büyük payı var. Neo-Osmanlıcı ithamlarına maruz kalsa da Armağan, Türkiyenin Yakın Tarihi çevresinde dönen "resmi ideoloji" tartışmalarında önemli bir yer işgal ediyor. Kitaplarından bazıları: Osmanlı: İnsanlığın Son Adası, Abdülhamitin Kurtlarla Dansı, Büyük Osmanlı Projesi, Kızıl Pençe, Yakın Tarihin Kara Delikleri.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder