Sunumda Başarıyı Getiren Faktörler

Modern iş hayatı, beraberinde birçok "angarya" getiriyor. Bunların bir kısmı bireyin kendisiyle ilgiliyken bir kısmı da onun topluma karşı konumlanmasını doğrudan etkiliyor. Bunlardan en güzel örnek elbette sunumdur. Sadece iş dünyası değil, okulda,sivil toplum kuruluşlarında, öğrenci kulüplerinde de "bir konuyu topluluk karşısında anlatma" işi büyük önem taşıyor. İşte bu yönde, birkaç tavsiyeyi gözönünde bulundurmak faydalı olacaktır.
1) İnsan sanal değil reel bir canlıdır
Hiçbir prezentasyon yüzyüze yapılandan,yani "gerçek" olandan daha etkileyici olamaz. Eğer imkanınız varsa bu imkanı değerlendirin. Video konferans yöntemi, günümüzde, sadece zaruri durumlarda başvurulan bir tür jokerdir. Ayrıca etkilemek istediğiniz bir insana da, aynı şekilde, düşüncelerinizi bilgisayar başında değil yüzyüzeyken iletin. İşler çığrından çıktığında toparlamak, bilgisayar başında uzaktır. Ve meseleyi harflere dökmek çoğu zaman yanlış anlaşılmalara, yani düzeltilmesi zor durumlara neden olur.
2) Güven ve Özgüven Denklemi
Bir sunumda dikkat çeken ilk husus ne konu, ne teknik ne de başka bir şeydir. "İnsanlar kıyafetleriyle ağırlanır, fikirleriyle uğurlanır" sözünü hatırlayın. Hakkınızda hiçbir şey bilmeyen insanlar elbette ilk önce kıyafetinize, titizliğinize, yüz ifadelerinize ve duruşunuza bakacaktır. Eğer özgüven problemi yaşıyorsanız bu tür sosyal çalışmalar en etkili ilaçtır. Yaşamıyorsanız zaten etkileyicilik oranı haliyle yüksektir.
3) Kısa ve Net olun
Kısa sunumların her zaman (diğer tüm parametreler hesaba katıldığında bile) daha etkileyici olduğu bilinen bir gerçektir. İnsanlar sabahlara kadar doğruları haykıran birindense araya yanlışlar katsa bile kısa ve net olan konuşmacıyı tercih eder. Düşüncelerinizi tüm fazlalıklarından arındırın. En ahenkli kelime yapısını seçmeye çalışın. "ve" lerle birleştirilmiş kelime konvoyları ne kadar doğru olsa da insan zihni tarafından yüksek bir dikkatle algılanamaz. Dinleyicilerinize yardımcı olun, ortalama zekaya hitap edin.
4) Hobilerinizden Faydalanın
Eğer şiir ve edebiyatı seviyorsanız o gün çalışmaya başlamadan az da olsa bir şeyler okuyun. Aynı şekilde, eğer müzik seviyorsanız yine başlamadan sevdiğiniz parçaları dinlemeyi bir alışkanlık haline getirin.Sanat sadece yaratıcılığa değil kişilik yapısına da büyük ivme kazandırır. Ruhun ritmine ayak uydurmayı öğrendiğinizde metniniz bir başka güzel, duruşunuz daha dik ve verdiğiniz izlenim daha etkileyici olacaktır.
5)İnsan sunum yaparken karşısındakileri üstün görmemeli.Karşısında kim varsa onu kendisi gibi bir insan olduğunu bilmeli ve heyecan yapmamalıdır.Bu öneriler kimin yanında olursanız olun sizi heyecanlandırmayacaktır. Sizin için yazılmıştır ve diksiyon ve hitabet dersi alan önemli arkadaşımız tarafından yazılmıştır.
Son sözler olarak, hayatta başarısızlığın da olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Diliniz sürçse de, kelimeleri birbirine karıştırsanız da, konuyu unutsanız da kendinize güveninizi asla kaybetmeyin. Onu kaybetmediğiniz sürece ayağa kalkmak mümkündür. Fakat onu kaybederseniz ne kadar dik durmaya çabalasanız da boşa kürek çekilmiş olacak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder